Türkiye’de ana akım tarih yazıcılığı devleti ve milliyetçi anlatıyı merkeze alarak geçmişi nasıl tahayyül edeceğimizi bizler adına belirlerken, aynı zamanda yerel tarihin nasıl yazılması gerektiğine dair sınırları da belirledi. Böylece, tarihten, coğrafyadan, yaşanmışlıklardan ve gerçeklerden bağımsız, birbirine neredeyse tıpatıp benzer anlatılar tarihyazımında baskın hale gelerek, geçmişte aslında ne olduğundan çok, olanların biz yurttaşlar tarafından nasıl görülmesi gerektiğine dair bir yönergeler silsilesi objektif tarihçiliğin yerini aldı. Ancak, özellikle 1990’lı yıllardan itibaren bu genel eğilimde büyük kırılmalar yaşandı. Gerek popüler gerek akademik düzeyle alternatif tarih anlatıları, ülkedeki türlü siyasi mücadelelerin açtığı alanlarla temas ve etkileşim içinde, önce resmi anlatılarda çatlaklar yarattılar, ardından nitelikli tarihçiliği meraklı okur ve toplumun daha geniş kesimleri için bir pusula haline getirdiler. Böylece, ana akım olan resmi tarih, hacmini ve gürültücülüğünü önemli ölçüde korusa da, inandırıcılığını yitirerek itibarsızlaştı. Bu bağlamda, yerel tarihler de, tektipçi anlayışa ve resmi tarih tezlerine meydan okumanın önemli enstrümanları haline geldi ve had safhada etkili oldu.
Türkiye’de kolektif şiddet, milliyetçilik, Ermeni Meselesi gibi alanlarda yaptığı çalışmalarla tanınan Ümit Kurt da kendi kuşağının üretken tarihçilerinden biri olarak bu değişim ve dönüşümün öznelerinden biri. Son olarak Harvard University Press’ten The Armenians of Aintab: The Economics of Genocide in an Ottoman Province (Antep Ermenileri: Bir Osmanlı Vilayeti’nde Soykırım Ekonomisi) başlıklı kitabı yayımlanan Ümit Kurt, bu çalışmasında, doğup büyüdüğü Antep’te Ermenilerin yaşadıklarını ve bölgedeki toplumsal ve ekonomik dinamikleri soykırım öncesi ve sonrası dönemde ele alarak, çarpıcı sonuçlara ulaştı.
Aras Yayıncılık yayın yönetmeni Rober Koptaş, Antep’te soykırım öncesi dönemin sosyal yapısını, 1915-1922 arasında yaşananları ve sonrasındaki değişimleri soruyor, Ümit Kurt yanıtlıyor.
Etkinliği buradan veya Yesayan Salonu Youtube kanalından izleyebilirsiniz.