Adını yazar Zabel Yesayan’dan alan Yesayan Salonu, “Düşünceye ve sanata mekân, tartışmaya, diyaloğa, birlikte üretmeye açık bir oda; yalnız başına olmayan bir ada,” olarak tanımlanıyor. 1878’de Üsküdar’da doğan Zabel Yesayan, 20. yüzyılın en büyük Ermeni yazarlarından biri olarak kabul ediliyor. Döneminin en önemli olaylarını edebiyatında işleyen, özellikle kadının toplumdaki yeriyle ilgili mücadelesiyle sonraki kuşaklara ilham veren Yesayan, son dönemde Türkçe çevirileriyle de hakkıyla bilinir ve tartışılır hale geldi.

Elli kişilik bir oturma kapasitesi olan Yesayan Salonu, söyleşilerden panellere, dinletilerden film gösterimlerine, atölye çalışmalarından davetlere farklı amaçlarla kullanılabilecek şekilde düzenlendi. Açılışı Aralık 2019’un ilk haftasında çok sayıda konuğun katılımıyla, mutlu ve neşeli bir ortamda gerçekleşen Yesayan Salonu, aynı ayın ikinci yarısında ilk etkinlikleriyle kapılarını açmış oldu. Aras Yayıncılık’ın faaliyetleriyle ilintili etkinliklere ev sahipliği yapan mekân, bunun dışında, kültür-sanat alanında faaliyet gösteren çeşitli kişi ve kurumların etkinliklerine de açık. Mekânda ayrıca, Aras’ın çocuk kitapları yayınevi Hippo’nun çocuklara yönelik oyun, okuma, felsefe atölyeleri de düzenleniyor. Mekânın girişinde, yayınevinin kitaplarının yanı sıra, başka yayınevlerinin yayın listelerinden seçilmiş kitapların da satıldığı bir kitabevi yer alıyor.

Daha şimdiden İstanbul’un kültür yaşantısında küçük ama önemli bir uğrak noktası olmayı başaran Yesayan Salonu, yolu Beyoğlu’na, İstiklal Caddesi’ne düşen herkesi bekliyor.